28 Nisan 2016 Perşembe

Korsan Koyu - Gelidonya Feneri



         

            Korsan koyu özellikle Likya yolunu yürüyenlerin uğrak kamp noktası olarak biliniyor. Adrasan'dan 17km yürüyüp Gelidonya Fenerinde verilen eşsiz manzaralı mola sonrası 2km daha yürüyüp Korsan koyunda kamp yapılıyor. Biz motosikletle gittiğimiz için (Antalya yönünden gelenler için) 2. Adrasan tabelasından deniz tarafına dönüyoruz. Bu yol Mavikent ,Karaöz yolu aynı zamanda. Yol üzerinde 1 benzinlik, market ve alköllü içecek alabileceğniz yerler mevcut.
Ana yoldan ayrıldıktan sonra yaklaşık 9-10km denize doğru iniyoruz. Sahile ulaştığınızda toprak yol başlıyor. Yol Korsan koyuna kadar toprak olmasına rağmen fazla sarsmıyor.
Korsan koyu yazan doğru düzgün bir tabela yok ama dikkatizi çekecek Tostçu Sülo tabelasından sağa dönüyorsunuz. Zaten yolda pek ayrım yok hatta tek sağa inen yol korsan koyunun girişi diyebilirim.    Adı geçmişken Tostçu Sülo korsan koyunun 100metre kadar üstünde. Kiralık 2 barakası var ve çadır yeride kiraya veriyor. Sıcak su, elektrik hizmeti veriyor. Biz deniz kenarında, doğada kamp yapmayı tercih ettik.

            Korsan koyu adını zamanında Gelidonya burnunda ki ters akıntılar sebebiyle şaşkına dönüp koya giren ticaret gemilerini, burda bekleyen Jack Sparrow ve ekibinden alıyor.

            Ticaret gemilerinin bölgeye gelme sebebiise Likya krallığının bir sahil kenti olan Melanippion. Helenistik dönemde bağımsız olan kent önce Roma İmparatorluğu , imparatorluk bölündükten  sonrada Bizans himayesine girmiştir ve asıl önemini bu dönemde kazanmıştır. Yapılan Hagios Stephanos klisesi ile dini bir merkez halini almış, aynı zamanda ticari ve askeri bir liman olarak kullanılmıştır.
Piri reisin haritasında bölge Karaöz olarak geçmektedir.

             Bu bölgede yaptığım gezilerde elimden geldiği kadar tarihi bilgi vermeye çalışsamda bölge hakkında yaptığım araştırmalar deve de kulak oranını geçemez. Bölgede ki şehirleri birbirinden ayıran o kadar çok detay var ki keşke arkeoloji, tarih konusunda eğitim almış birisi olsamda size daha fazla bilgi aktarabilsem. Bu gün kamp yaptığımız yerde helenistik dönemden beri bir yerleşim olduğunu, günümüze kadar ki süreçte neler yaşandığını düşünmeye başladığınızda inanın olay sadece kamp ateşi başında keyif yapmak olmuyor. Binlerce yıllık dokuya temas edip aslında bu evrende ne kadar olduğunuzu ve yaptığınız büyük işlerin bile bu döngüye ne kadar az tesir edebileceğini anlıyorsunuz.

             Bu duygularla geçen ilk gecenin sabahında hiç rahatsız edilmeden uyumuş halde uyandık. Akşam söndürdüğümüz kamp ateşini tekrar yakıp kahvaltımızı yaptıktan sonra hedefimiz Gelidonya Feneri. ( sizlerden ricam bölgede ateş yakacaksanız taşlardan bir ocak yapıp kontrollü bir şekilde yakmanız. Çok kuru, bir kıvılcımla zor duruma düşebileceğiniz bir bitki örtüsü var. )

             Korsan koyundan Gelidonya fenerine çıkan patika yolun başlangıcına 1 km'lik bir mesafe var. Bu yol araç geçemeyecek bir yol değill ama çoğu yerde arabanızın altını vuracağınızı garanti ederim. Yürümeniz mantıklı olan. Biz Honda Varadero ile patikanın başına kadar gittik. Bir daha gidermisin derseniz hayır derim. Zira günümüz şartlarında bir amortisör 2bin tl :)

            Patikadan 1-1.5 km yokuş yukarı çıkıyorsunuz. Tavsiyem sabah serinliğinde çıkmanız.
Yolun sonundaki manzara 2007 yılındaTürkiye'nin en iyi manzarası seçilmiş.
Bazen bilgisayarınıza deniz manzaralı ekran resimleri indirirsiniz ya işte onlardan birinin içinde olmak için Gelidonya fenerine gidin derim. Bu manzarayı anlatacak kadar yazı yeteneğim yok maalesef. Fotoğraflar size her şeyi anlatıcak.

Sonraki geziye kadar, yolraporu out...


Çadırımızın Manzarası




Gelidonya Feneri
<3



Korsan Koyu




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder